Ben başımdan geçen bir vakayı anlatacağım birkaç yıldır içimde yakalıyorum artık paylaşmam gerekiyor bende buraya yazmak istedim. Geçen hadise benim ergenlikten yeni çıkacağım azgınlığımın doruğundaki yarıyıllarda yaşanmıştır. Evvel azıcık kendimden bahis edeyim. Bir ağabeyim ve bir ben ailenin iki oğluyuz. Ağa beyimle aramda 2 yaş fark var. Ben o yarıyıllarda yaşıma bakmadan gece yarılarına kadar dışarılarda takılan bir çocuktum. Dostlarım ile kesintisiz cümbüş halindeydik. Birlikte içip dolaşır muhabbetlerin dibine düşerdik mektebi fazla takmaz dık. Azıcık isyankar yetişmiş olmamızın verdiği bir öz güven patlaması vardı ve seks düşkünü biriydim saatlerce sex yapsam daha yapalım tasam o kadar başka bir deyişle. Derken günlerden bir gün ailem iki üç aylığına köye filan akrabaları komple dolaşacaklarını söylediler benim de ağabeyim de kalacağımı söylediler. Fakat bir iki hafta sonra bunlar hakikatleşecekti ve son anda bildim gitmeden evvel ağabeyim askere gidecekmiş. Nasıl olur bu yaştan sonra diye düşünürken tecil ettirme hakkı kalmamış artık mektep filan da bittiği için askere birkaç aylığına gidecekmiş. Asker daveti filan verildi herkes oynuyor ediyor bende çağırdım dostlarımın alayını bir kuytu ayarlamış ız hem arada içiyoruz hem gelip oynuyoruz. Cümbüş tavan yaptı o gün ağabeyimi kısmetlerken bir üzüntü hissettim. Başıma geleceklerden ne haberim var ki daha o kadar büyük değilim. Ne kadar fırlama olsam da daha evvel bazı şeyleri yaşamdan bilme fırsatım olmadı neyse bizimkini kaderledik. Ertesi hafta ailem de gitti ben yengemle kalıyorum. Yengem de kafadar bir insan paso yiyoruz içiyoruz eğleniyoruz. Benim içki aldığımı da öğreniyor ama ses etmiyordu bizimkilere bende rahat rahat onun yanına sürüklüyordum bazen kafayı. Bir ara dışarıda dostlarla çıkmak için ufaladım konuttan gez toz eğlen derken kafayı da kırdık ortada çakır neşe dolanıyoruz. Telefonum çaldı dedi ben korkuyorum konutta tek başıma gel. İyi tamam dedim ufaladım dostlardan gittim yanına ama ben daha içmem gerekli. Yengem de bana kıyak geçmiş meğerse sofrayı kurmuş mezeler neyim bir baktım oda meşrubatmış benimle o kafayla kabul ettim. Nereden öğreneyim sonu nasıl bitecek ve ensest öyküler gibi olacak. Açtık müziğimizi eğleniyoruz dans ediyoruz bir yandan demleniyoruz. Bende sarihmiş tım herhalde mezeyi götürüyorum bir yandan. İçtiğimiz de rakı bu arada sıradanda o zamanlar pek hoşlanmazdım ama kafa çakır iken mezelerle filan oturduk ya hiç etkilemedi beni tadı filan rahatça yudumluyorum. Konutta da kimse yok ya nasıl ayar veriyoruz anlatamam ama bir ara benim kafa gidecek artık dedim. Sonrası zati kesik kesik ne oldu bütün andırmaya çalışıyorum ama yok ağabey. Gözümü açtım kendime gelme biçimim şu yengem almış benim ufak oğlanı başka bir deyişle penisimi şapır şupur emiyor yalıyor filan. Ben kavrayamadım bir an ama nasıl gittiyse kafam karşımdakinin yengem olduğunu unutmuşum. Benim oğlan dimdik olmuş mu o kafayla nasıl kalktı kavramadım. Derken yattı oraya çık üstüme yanıyorum diyor bende o aralar bir sevgilim vardı onu hayal etmişim çıktım üstüne verdim ayarı nasıl git gel yapıyorum. İçine nasıl aldıysa devamlı herhalde iki üç saat çıkartmadı o kafanın hoşluğunda yalnız bu ara ben arada kopuyorum gözler filan kapalı ne yaptığımı öğrenmeden. Git gel yapmanın peşindeyim resmen kaptan olmuşum haberim yok. Yalıyorum yutuyorum derken nasıl ayar verdiysem bir ara tam tırnaklarını geçirdi resmen üstüme o anda kafa da düşmeye başladı herhalde kendime geldim azıcık. Baktım karşımdaki o hemen vazgeçtim dedim ne oluyor burada biz ne yapıyoruz. O hala yardırma nın peşinde derken beni ikna edemedi. Ama benim psikolojim bozulsa da resmen tadı damağımda kalmış diyebilirim. Ertesi gün benimle hoş bir biçimde konuştu bunların tesiriyle şöyle böyle derken beni aramızda kalsın diye kandırdı. Ben bu güne kadar anlatmadım fakat burada paylaşmak istedim.